Gelişen bir şirketi sürdürmek ve sürdürürken de bunu başarılı bir şekilde devam ettirmek kolay bir süreç değildir. Bu süreci doğru bir şekilde yönetebilmenin ise zorluğunu yaratan temel faktörlerden ikisi ise aşağıdaki şekilde özetlenebilir;
- Her zaman işletmenin ihtiyaçlarınızı kulak verilmeli, dinlenmeli ve bu ihtiyaçlara doğru, hızlı yanıt verilmelidir.
- En iyi müşterilere ve en yüksek gelir modelini sizlere yaratabilmeyi vaat eden yeniliklere ve yatırımlara odaklanılması gerekmektedir.
Bu ilkeleri göz ardı eden büyük firmalar, bu aksiyonlara dair gerekli stratejileri uygulamamalarının sonucunda ise potansiyel yeni fırsatlara karşı savunmasız kalırlar. Aynı zamanda da işletmelerin içinde bulundukları sektörlere dair büyüyen ve her geçen gün gelişerek artan ihtiyaçlarına yanıt vermeleri gerektiği pazara, uygun ve hızlı bir şekilde uyum sağlayamazlar.
Daha az kaynağa sahip olan daha küçük bir şirketin yerleşik işletmelere karşı başarılı bir meydan okuma gerçekleştirebildiği süreç “parçalanma/bozulma” olarak tanımlanmaktadır.
Spesifik olarak, işletmelerde yer alan kişiler, en talepkar ve genellikle de en karlı müşteriler için ürünlerini ve hizmetlerini iyileştirmeye odaklanmaktadırlar. Buna bağlı olarak da bazı segmentlerin ihtiyaçlarını aşmaktadırlar ve diğerlerinin de ihtiyaçlarını göz ardı etmektedirler. Sektörde yıkıcı olduğunu kanıtlayanlar ise, bu gözden kaçırılan segmentleri başarılı bir şekilde hedefleyerek işe başlamaktadırlar. Bu kapsamda daha uygun işlevsellik sunma stratejileri ile bir yer edinmektedirler. Genellikle bunu daha düşük bir fiyatla ya fiyatlandırma stratejisi ile gerçekleştirirler. Daha talepkar segmentlerde daha yüksek karlılığın arkasından gidenler ise, sert bir şekilde hedeflediklerini alamama sonuçları ile karşılaşma riskindedirler. Bir sonraki aşamada ise bu sektördekiler üst pazara geçerek, yerleşik şirketlerin ana müşterilerinin ihtiyaç duyduğu performansı sunarken, erken başarılarını sağlayan avantajlarını koruyabilir hale gelirler.