Zor Dönemler Kim Tarafından Tayin Edilmiştir?

Zor dönemler tanımını yaparak işe başlanmalı, zor dönem bizim için nedir, Nelere bakarak zor dönemde olduğumuzu hissederiz, bu hissi vücudumuzun neresinde hissederiz?

İnsan kendine çerçeve örmüştür, fiziksel, sosyal, kişisel ve tinsel olarak kendini iyi hissediyor ise ve bu parametrelerde her şey yolunda ise zor döneme uzaktır. Fiziksel olarak sağlıklı olmak, sosyal olarak onaylanmak, sevilmek, reddedilmemek, kişisel olarak başarılı, yeterli, güçlü, etkili olmak, tinsel olarak ise kendini, ortamını ve yaptıklarını anlamlı hissetmek bizi güçlü kılar.

Özümüz aslında bu yukarıdaki değerlerden oluşur, potansiyelimizin tamamı da özümüzdür. Bir piyano metaforu ile açıklarsak, klavyenin üzerindeki 88 tuşun tamamı ile doğarız. Çocukken bu klavye tuşlarının sadece ve sadece güvenli olanlarını ve/veya parmaklarımızın erişebildiğini, öğrendiklerimizle oynamamız gerektiği bize öğretilir ve tamamen 88 tuşun tamamını unuturuz.

Zor dönemler de işte tam bu noktada devreye girer, büyürüz, okuruz, yetişiriz, evleniriz, çocuklarımız olur, çabalarız, didiniriz ve 88 tuşun sadece bir kısmını kullanan benliğimiz deneyimlemediğimiz tuşlardan ses çıkmaya başlayınca arıza verir. Zor döneme girdik deriz, konuşma ihtiyacı hissederiz. Bize olana anlam vermeye çalışırız. Sonuçlara gidemediğimi gördüğüm an; bizler için zor andır. Sıkı sıkıya tutunup elimizden bırakmadığımız değer yargılarına tutunuruz…

Peki zor anımda neler mi yaparım? Çözemediğim, anlamlandıramadığım bu durumu karşımdakine had bildirerek, değiştirmeye çalıştırarak, üstünden baskı kurarak kendimi yeniden güçlü ve iyi hissedeceğimi düşünerek geçiririm. Burada aslında kesin ve kesin olarak insan bunları kendine yapmamalıdır. Bu tarz hareketler sadece ve sadece dayanıksızlığımızın bir tuvalidir.

Yaratoloji “woundology” biliminin etkisine gireriz, dedikodu, aldatma, kalp kırma, iletişim bozuklukları, yaraya karşı yara açmaya giden silsileli savruk hareketlerimiz olur, bunları alır ve sahipleniriz.

Esaslı olan, bu zor durumu fırsata döndürmek için verilen dirençtir. Bir dönüşüm fırsatıdır, pırlantadır. Her zor zaman yaratolojiye sokulmadan alınıp sahiplenildiğinde altında çok anlamlı mesajlar barındırır. Bu aslında deneyimli bir boşluktur, bu boşlukları dönüşüm fırsatına dönüştürmede yardımcı olanlar da koçlardır. Koçlar, bu zor zamanlara yoldaşlık ve şahitlik edenlerdir. Kişinin öz yolculuğunda kendine, varlığına hayranlık duymasını ve şükür etmesini sağlayan kılavuz kaptanlardır.

Sonuç olarak içinizde bulunduğunuz zor durumu geliştirmeye çalışın, dayanın. Bu bir fiş ve priz ilişkisi ise fişi tekrar enerji dolabilmek adına kendinize sokun, başkasına değil…